Antibiyotik kullanımı ve üst solunum yolu enfeksiyonları

Kış aylarına yaklaştığımız  şu günlerde her sene olduğu gibi yavaş yavaş çevremizde üst solunum yolu enfeksiyonu ile karşılaşma sıklığımız artıyor. Biz yada ailemizden birilerinin bu en sık görülen hastalığa yakalanma olasılığı gerçekten yüksek. Yapılan istatistiki analizlere göre toplumun en az dörtte biri en az bir kere üst solunum yolu enfeksiyonundan bu sene muzdarip olacak. Bu kadar sık görülmesine karşı hastalığın öldürücülüğü ise insanlığın şansına gerçekten az.

Konu üst solunum yolu enfeksiyonu olunca ve buda en sık rastlanılan hastalık olunca, konuyla yakından ilgili olan ve tekrar tekrar konuşmaya, tartışmaya aşağıda açıkladığımız nedenlerden dolayı gereksinim olan bir konudan bahsetmek gerekiyor. Antibiotiklere direnç geliştiren bakteriler ve bunun sonuçları:

UST SOLUNUM YOLU ENFEKSIYONLARINDA ANTIBIYOTIKLERIN ROLU

Antibiyotiklerin üst solunum yolu hastalıklarında kullanılması sıklıkla tartışılan bir konudur. Konunun önemi üst solunum yolu hastalıklarının çok sık görülmesi sebebiyle, tedavisinde yapılan ve ciddi sonuçlara sebep olacak yanlışlıkların da yaygın olmasıdır. Bunu bir örnekle açıklamamız gerekir.

Kırk yaşında kadın hastamız nezle mevsimi olan Aralık ayında öksürük ve ateş şikâyetleri ile doktoruna gider. Doktorunu öksürüğünü azaltması için ona antibiyotik vermesi için ikna eder. Hastanın doktoru da hastaya en sık kullanılan antibiyotiklerden birini yazar ve iyileşmezse gelmesi şartıyla hastayı eve gönderir. Hastamız ertesi gün antibiyotiğe bağlı oluşan alerjik kızarıklık ile doktorumuza geri döner. Hastamızın öksürüğü devam etmekte ve ateşi de hafif yükselmiştir. Doktorumuz hastamıza bu seferde başka bir antibiyotik yazar. Bir kaç gün sonra hastamız halen iyileşmemiş bir durumda doktorumuzu görmeye gelir ve bu seferde yeni bir antibiyotikle evine döner.

Aradan geçen iki haftadan sonra hastamız hastaneye barsak enfeksiyonu şikayeti ile başvurur ve Clostridium Difficile adlı bakterinin sebep olduğu pseudeomembreonöz enterokolit teşhisi ile yatırılır. Aradan geçen birkaç gün sonra hasta, bu bakterinin sebep olduğu komplikasyonlar sonucu kaybedilir. Clostridium Difficile aslında herkesin barsağında bulunan ve genelde hastalığa sebep vermeyen bir bakteridir. Hastalığa sebep olması için barsaklarda bulunan diğer yararlı bakterilerin yok olması gerekmektedir.

Biz bakterileri yok eden ilaçlara antibiyotikler deriz. Şu anda onaylanmış olarak kullanılan onlarca çeşit antibiyotik farklı mekanizmalar ile farklı bakterileri ya öldürür ya da büyümelerini engelleyerek etki ederler. Antibiyotiklerin etki mekanizmaları farklı olmasına rağmen, hangi bakterilerin yararlı hangi bakterilerin zararlı olduğunu ayırmaları imkansızdır. O yüzden yok edecekleri bütün bakterileri yok ederler bunların içinde aslında bize yararlı olan bakterilerde vardır.

Hastamızın sadece bir basit nezle için yanlışlıkla kullandığı üç değişik antibiyotik, yararlı bakterileri öldürdüğü, fakat Clostridium Difficile bu antibiyotiklere dirençli olup ölmediği hatta fırsatı kullanıp aşırı çoğaldığı için hastamız kaybedilmiştir.  

Üst solunum yolu enfeksiyonlarının sebepleri:

Üst solunum yolu enfeksiyonları dediğimiz gibi toplumda en sık görülen enfeksiyon çeşididir. Toplumda yanlış olan yerleşmiş kanıya ters olarak üst solunum yolu enfeksiyonlarının en sık sebebi BAKTERİLER DEĞİL VİRUSLERDİR. Erişkinler de görülen USYE lerin % 90 sebebi virusler iken ancak % 10 sebebi bakterilerdir. Çocuklarda ise viral enfeksiyonların oranı % 60-70 e düşerken bakteriyel kaynaklı enfeksiyonlar geri kalan % 30-40’ı bulmaktadır.

Yani bir diğer değişle hayatınız boyunca 100 kere Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu geçirdiğinizi varsayalım. Bunların ancak 10 tanesi bakteriyel kaynaklı olacaktır. Ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar ANTİBİYOTİKLER VİRUSLERİ YOK EDEMEZLER. Bu yüzden bu 90 enfeksiyon da sizin antibiyotik almanızın hastalığınızın iyileşmesine yardım etmesine imkân yoktur.

VIRAL VEYA BAKTERİYEL UST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI NASIL AYIRILABİLİR.

Bu durumda ne zaman Antibiyotik gerektiren bakteriyel ve gerektirmeyen virütik ÜSYE larını nasıl ayıracağız. Bunun için elimizdeki en güvenilir kaynak olan Sağlık Bakanlığımızın Tanı ve Tedavi El Kitabına bakalım:

Sağlık Bakanlığına göre VİRAL ÜSYE enfeksiyonlarının belirtileri şunlardır:

  • Ateş, halsizlik, iştahsızlık, çocuklarda emme-yeme isteksizliği, başağrısı (ilk ortaya çıkan ve bir iki günde giderek şiddetlenen belirtiler)
  • Boğazda yanma-karıncalanma-ağrı
  • Burun tıkanıklığı-akıntısı, hapşırma, ses değişikliği, öksürük, göz kızarıklığı- iltihabı, ishal (bu belirtilerden iki tanesinin bulunması VİRAL ÜSYE tanısını koydurur)
  • Yüksek ateş, şiddetli semptomlar ve kas ağrısı; nezle (viral kökenli nezle enfeksiyonunu düşündürür)

Peki Bakteriyel enfeksiyonlarının belirtileri nelerdir:

  • Ateş, halsizlik, iştahsızlık, çocuklarda emme-yeme isteksizliği, baş ağrısı belirtilerinin saatler içinde ortaya çıkması ve aşağıdaki belirti ve bulguların hepsinin varlığı bakteriyel ÜSYE için ŞARTTIR:
  • Burun tıkanıklığı-akıntısı, hapşırma, ses değişikliği, öksürük, göz kızarıklığı- iltihabı’nın BULUNMAMASI (Sadece bu belirtilerin varlığı etkenin virüs olduğunu düşündürür)
  • Ateş
  • Ağrılı ön boyun lenf bezi şişliği
  • Bademcikler üzerinde iltihap veya zar (membran) oluşumu
  • Şiddetli boğaz ağrısı, yutkunma güçlüğü ve ağrısı daha çok bakteriyel ÜSYE de görülür.

HASTALIĞIMIZI İYİLEŞTİRMEK İÇİN NE YAPMAMIZ GEREKLİ

Bu yaygın görülen hastalığı  en uygun şekilde ve kendimize zarar vermeden tedavi etmek amacımız olmalı. Bunun için yapmamız gerekenler ve yapmamamız gerekenleri iyi bilmek bizim görevimiz.

Bunun ilk basamağı hasta olduğumuzda en yakın sağlık kurumuna başvurmak olmalı. Bunu yapıp doktorumuza gittiğimizde ise yapmamamız gereken en önemli şey doktorumuza bize antibiyotik yazması için baskı yapmamak olmalıdır. Bunun yerine doktorumuza hastalığımızın antibiyotikle iyileşip iyileşmeyecek bir hastalık olduğunu sormamızdır. Eğer doktora gidemiyorsak yapmamamız gereken iki önemli konuda evde daha önce var olan antibiyotikleri kullanmamak yada başkasının kullandığı antibiyotikleri kullanmamak olmalıdır.

Eğer doktorumuz hastalığımızın antibiyotikle geçeceğini inanır ve bize antibiyotik yazarsa da yapmamız gereken kullanma talimatını kendimizi iyi hissetsek bile doktorumuzun önerdiği sürenin sonuna kadar uygulamak olmalıdır.

Dr. Hasan Ersin Zeytin

© Copyright 2006 Ulkar Kimya Sanayi Ve Ticaret A.Ş. - Tüm Hakları Saklıdır -
Merkez: İnkılap mah. Akçakoca sok. No:10 34768 Ümraniye-İstanbul Tel : 0216 633 60 00
Fabrika: Organize Sanayi Bölgesi Gaziosman Paşa Mah. Fatih Bulvarı No:9 59500 Çerkezköy-Tekirdağ

Made By Zin Studios